Doğum Hikayesi

13:30









  40 hafta süren birbirinden değişik hislerle dolu serüvenin sonuna yaklaştığımda şimdi ne olacak nasıl olacak sorusu her gün kapımdaydı. Ben hep normal doğum yapacağımı düşünmüş,öyle istemiştim. Nitekim günler geçiyor, etraftan duyduğum kötü sezaryen hikayelerini dinlerken Can bir türlü gelmiyordu. 40. hafta biterken doktorum son kontrolde Can'ın hala çok yukarıda olduğunu ve hiçbir açılma olmadığını gözlemledi. Birkaç gün daha beklemeye karar verdik, ben en başından beri 41. ,42. haftaları beklemeyi istemiyordum. (Ne olursa olsun risk gibi geliyor bana)Sezaryenden çok korkuyordum, doğumdan bir gün önce çok ağladım hatta belki bu akşam normal yollarla gelirsin diye konuştum sürekli Can'a. :)  Bu bekleyişin sonunda Can kendisi gelmeyi seçmedi 40. haftanın sona erdiği  16 Mayıs günü sabah 10.35'te epidural sezaryen ile  çok şükür sağlıkla aramıza katıldı. 


 

   O an öyle bir an ki canından can 💓 koparırlarken aynı anda canına can💓 katıyorlar. Tüm korkuların,endişelerin sona erdiği, bebeğinizle beraber yeniden doğduğunuzu hissettiğiniz anlatmaya hiçbir kelimenin yetmeyeceği şeyler hissediyorsunuz. Bu duyguyu yazarak anlatmak ya da okuyarak anlamak gerçekten imkansız,çünkü doğum öncesinde okuduğum hiçbir yazı o gün yaşadıklarımı ifade etmeye yetmez. 


   Eminim aranızda ben kadar sezaryenden korkan,saçma söylemler ve abartılı hikayeler duyanlar vardır. Mutlaka bir nebze doğruluk payı olanları da var elbet bu hikayelerin. Ancak korkulacak bir şey gerçekten yokmuş. Aynı gün ayağa kalkıyor ve sadece 48 saat içinde çok rahat bir şekilde her işinizi görmeye başlıyorsunuz. Hiç sancı yok diyemem tabi ki ama çekilmeyecek ,çok korkup stres yapacak şeyler kesinlikle değil. Tanışma ve kavuşma anı tüm acıların üstünde, her şeyi unutturacak ve umursatmayacak ölçüde mutluluk verici.




Doğum sağlıkla gerçekleşene kadar odada herhangi bir hazırlık,süsleme vs istemedim. Her şeyi bir koliye kendim hazırladım ve planlı bir doğum olduğu için hastane çantamızın yanına bu koliyi de yerleştirdik. Ben ve Can odaya geldikten sonra hazırladı Hakan masamızı. :)  Zaten çok minimal şeyler olsun istemiştim öyle abartılı aynalı şamdanlar, vazolar,balonlara boğulmuş masalardan uzak bizi ve hayattan istediğimiz şeyi anlatsın istedim hastane masamız da. Bu doğrultuda belirlediğim parola '' Bizimle yapacağı çokça seyahat olsun ama önce ilk seyahatini dünyaya sağlıkla gerçekleştirsin. '' oldu. 😊 Bunun için seyahat ve Merhaba Dünya ( Hello World) temalı  bir konsept hazırladım. :)



Peki neyi nereden aldım:

Masa örtüsü: HM Home
Yerküre: Zara Home
Şeker kutuları ve balonlar : Ali Express
Limonata Sebili: Bambum
Büyüteç: Mudo Concept
Çiçeklik : Thailand Seyahatimizden
Arka plan: Bilgisayarda kendim hazırladım




Aynı şekilde kapı süsümüzün de çok sade, şatafattan uzak olmasını istedim İkea'dan aldığım çelenk üzerine Can'ın ismini yazdırdığım ham ahşabı eskitme boyadım ve üzerine misina ile yerleştirdim.



 


Gecelik Sabahlık takımıma gelince daha sonra da kullanabileceğim sade bir şey olmasını tercih ettim Lohusa Sepetinden aldım aşağıda yukarıda görseli var  linki ⇨ burada  
mevcut. Bir de bunun dışında HM'den önü düğmeli bir gecelik tercih ettim. 


  


Can'ın hastane fotoğrafları için isimli  tulum takımını ve kıyafet kesesini instagramda @bebeknevresim 'e hazırlattım.

Hakan ve Can aynı gün doğdukları için Hakan'a sürpriz olsun istedim ve sırtında ''Best gift ever'' ( en iyi hediye) önündeyse ''Happy birthday daddy.'' ( İyi ki doğdun babacığım) yazan bir tulum da  basmatik.com 'a kendim tasarlayıp yaptırdım.

 



Bu arada çok önemli olduğunu düşündüğüm ve hastanede kaldığım ilk 24  saat boyunca canımı sıkan bir konudan bahsetmek istiyorum ''emzirme''. Sezaryende süt hemen gelmeyebiliyor, zaten doğumdan hemen sonra gelse de yetmeyebiliyor ve hastane çalışanları sizi öyle bir hale getiriyor ki ''Ben bu olayı beceremeyeceğim galiba, daha kaç kişi gelip mememi sıkacak acaba?'' diye düşünmeye başlıyorsunuz. 

 Benim sütüm hemen geldi.Baktılar, ettiler hıh tamam süt geliyor ,ben mutluyum falan... Emzir diyorlar çocuk ememiyor ki çenesi güçsüz, şekeri düşük gelen birkaç damla sütü çekecek mecali yok. Uyku halinde sürekli şekeri düşmeye başladı, eyvah deyip sesleniyoruz gelip kan şekerine bakıyorlar emzir bebeğini diyorlar. Yine birkaç meme sıkma süt geliyor mu bakma işi ,tekrardan tekrardan aynı şeyler... Sakın mama verme diyorlar ama bir yandan emzir şekeri düşmesin. Can baygın bir halde resmen önce azıcık şekerinin yükselmesi lazım ki emmeye gücü olsun ama sakın haaa mama olmaz. 💀 24 saatte kaç defa yaşanabilecekse o kadar çok yaşadım bunu en sonunda sıkılmaktan,boş boş dakikalarca pompa yapmaktan kan gelmeye başladı göğsümden ve sabaha karşı gelen hemşire tavırlı tavırlı daha da kan şekeri yükselmezse bu çocuğu yoğun bakıma indireceğiz demez mi (Biz Hakan ile deli olduk hemen yanımızda getirdiğimiz mamadan 5ml bir enjektör dolusu yaptık ve kuş gibi ağzına sıkarak besledik Can'ı. Onu yer yemez kendine geldi ve emmeye başladı zavallım meğer açlıktan bayılmış biz hastane çalısanlarını dinlesek sonumuz yoğun bakımda bitecekti sadece 5 ml mama ile kendine gelmesi yetti. Hastaneye giderken kendi seçtiğiniz bir mama mutlaka çantanızda olsun ne olur ne olmaz. 

 Sütün tam olarak gelmesi ve bunu düzene oturtmak biraz zaman alıyor bu konuda canınızı sıkmayıp zamana bırakmak en iyisi olacaktır. Sütü artırmak ve göğüs ucu yaralarından korunmak için birkaç minik önerimse şunlar olacak: 

Süt artırmak için: 

* Öncelikle bol bol su içmek ve bebeğiniz her ağladığında emzirmek (bunu zaten herkes söyleyecek size)

* Günde 4-5 tane Kudüs hurması yemek

* Olabildiğince dereotu tüketmek  ve bir de çok işime yarayan damla  Galactago ,eczanelerde satılıyor görseli aşağıda. 

Göğüs ucu yaraları içinse  
* Silverette'nin gümüş göğüs kapakları oldukça işime yaradı hastane sonrası göğüslerimde bir daha hiç yara olmadı bu kapakları gece de kullanabilirsiniz ama yüzükoyun yatmayı sevdiğim için ben gece krem kullanmayı tercih ettim. 




Gece TOPFER göğüs ucu kremini kullandım,içeriği organik emzirme öncesi yıkamaya gerek olmayan bir krem. Ayrıca hastanede acil gecmesi için kullandığım FİTO krem de çok işe yaradı. Bunu emzirme öncesi yıkamanız gerekiyor. 



Bir diğer konuysa hamilelikle alakalı. Hamile hanımların korkulu rüyası ÇATLAKLAR  yani şahsen bende öyleydi. :) Çünkü tam olarak düzelmesi hala mümkün değil deri çatlaklarının ve annemin o kadar çok çatlağı olmuş ki anlatamam ben bu korkuyla çokça araştırdım ve hamile olduğumu öğrendiğim günden itibaren söyleyeceğim şeyleri kullanmaya başladım. Peki sonuç ne oldu 40 haftada toplam 16 kilogram aldım ve bir gıdım çatlağım olmadı. 

1. Virgin Hindistan cevizi yağı
2. Lierac Çatlak kremi(Jel)
3. Mustela Çatlak Öncesi Yağı



Bu üçü hamileliğim boyunca elimin altındaydı ve sabah akşam kafama göre bir onu sürdüm ,bir diğerini. Bunları kullanırken bacak içleri ve göğüslerinizi de nemlendirmeyi unutmayın.  Hamile kalmadan önce herkes annenin çatlaksa senin de çatlar boşuna uğraşma diyordu öyle bir şey olmadığının açık kanıtı oldu bence benimki. :) Bu yüzden gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum. Tabi bir de bolca su içmeyi unutmayın.


Sevgiler 
ANFO










 
 

You Might Also Like

0 yorum